Diyetin en büyük düşmanı: Bahaneler

Diyet yapmamak ya da yarıda bırakmak için çoğunlukla türlü bahanelerin arkasına sığınır, bir türlü sürece başlayamayız. Ancak bu durumların gerçeklerden öte bahaneler olduğunu unutmamak ve tedbirli olmak gerekiyor.



Diyetisyen Mehtap Yakut, popüler bahaneleri, dayanaklarını ve gerçekleri paylaşarak diyete sıkı sıkı tutunmanın gerekliliğini anlattı.



BU BAHANELERİN ARKASINA SIĞINMAYIN



Sağlıklı, dengeli ve kalıcı kilo kaybı için en başta olması gereken kararlılık ve endişelerden arındırılmış bir diyet sürecidir. Bunun için de popüler bahanelerden uzaklaşarak sabırlı ve istikrarlı olmak şart. Şimdi gelelim o meşhur bahanelere…



KİLOLARIM GENETİK O YÜZDEN ZAYIFLAYAMAM:



Ailece kilolu olmak genetik bir duruma işaret ediyor olabilir. Ancak bu durum doğru bir diyet programıyla kilo veremeyeceğiniz anlamına asla gelmez. Her ne kadar bu durum sizi psikolojik olarak da olumsuz etkiliyor olsa da uzman bir diyetisyen eşliğinde uygulayacağınız sağlıklı beslenme programı ve düzenli egzersizlerle fazla kilolarınıza veda edebilirsiniz.



Kan şekerim çok çabuk düşüyor: Diyeti yarıda bırakmanın en popüler nedenlerinden biri de kan şekerim düştü yakınmasıdır. Doğru uygulanan bir diyette kan şekeriniz asla dramatik bir şekilde düşmez. Bu durum daha çok tatlı krizlerine bahane olarak altyapı yapılmaktadır. Size özel oluşturulan diyet programı sayesinde her tatlı gördüğünüzde kan şekeriniz düşmez. Ancak yine de tatlı krizleri olağandan fazla ise bol meyveli bir program karbonhidrat ihtiyacınızın basit şekerle değil doğal yollarla giderilmesini sağlayacaktır.



İşlerim diyete mani oluyor: Hem çalışanlar hem de çalışmayanlar diyet yapmamak için kendi durumlarını kullanabiliyor. Nasıl mı? İşlerinin yoğunluğundan ve sürekli ofiste çalışmaktan yakınan kişiler diyete sadık kalamayacağını, çalışmayanlar ise meşgul olmadıkları için devamlı yemek ihtiyacını diyete engel olarak ona sürüyor. Halbuki her iki grup için de kolaylıkla uygulanabilecek diyet programları mevcut. Yeter ki isteyin…



Diyet beni mutsuz ediyor ve depresyonu tetikliyor: Eğer hayatınız boyunca mutlu olmak ile çikolatayı ayrılmaz bir ikili olarak görüp her istediğinizde yediyseniz, bu ve bunun gibi yiyecekleri birden hayatınızdan çıkarmak elbette zor olabilir. Ancak buna uygun olarak size özel tasarlanmış diyet programıyla bunlara aniden veda etmez, tatlı ihtiyacınızı ise daha doğal besinlerden alarak mutlu kalabilirsiniz.



Metabolizmam çok yavaş: Bu da bir diğer popüler bahane. Bu kanıya herhangi bir doktor kontrolü ya da tetkik olmadan vararak diyete başlamamak ya da yarıda bırakmak oldukça yanlış. Kaldı ki durum böyle olsa dahi diyetisyeninizin sizlere sunacağı besin programı ve yollarla metabolizmayı hızlandırarak fazlalıklarınızla vedalaşmak hiç de zor değil.



İkramlara karşı koyamıyorum: Diyete başlamak demek sosyal hayattan kopmak değildir. Elbette ki davetlere katılacaksınız, evinize misafir de ağırlayacaksınız ancak tek şartla. Bunları kaçamak olarak görüp serbestçe istediğinizi yemek yerine daha hafif, salata tarzı yiyeceklere ağırlık vermek.



Ertelemek: Kilo vermeye karar verdiğinizde unutmamalısınız ki en başta yapmanız gereken alışkanlıklarınızı değiştirmektir. Bunun için de erteleme huyunuzdan bir an önce vazgeçmelisiniz. Yoksa haftaya kesin diyete başlıyorum diye diye kilolarınızla bir ömür sürmek zorunda kalabilirsiniz…



Yemek yemeye bayılıyorum: Diyet yapmak aç kalmak değildir. Sevdiğiniz yiyeceklerden temelli uzak kalmak da değildir. Yalnızca bunları belirli bir disiplin ve ölçü içerisinde tüketmektir. O yüzden acilen diyet yaparsam yemek yiyemeyeceğim düşüncesinden uzaklaşmanız şart...



Bu makale 07.09.2020 tarihinde Mynet mecrasında yayınlanmıştır